08.08.2018

Eğitimlerle Gençleri Dijital Dönüşüme Hazırlıyoruz

Dijital dönüşüm konusunda karar vericilerin gençleşmesi konusunda yatırımlar yaptıklarını söyleyen Levent Sılay, "Üretimi Otomatik Hale Getirenler" programımızın konuğu oldu. 40'a yakın üniversitede 10 bin'e yakın üniversite öğrencisine dijital dönüşüm eğitimleri verdiklerini böylece geleceğin karar vericisi gençlerin inisiyatif alabilmeleri için gerekli bilgi araçlarını sunduklarını dile getiren Levent Bey ile Endüstri 4.0'a geçiş sürecinde atılması gereken adımları konuştuk. 

2018 yılı iş gündeminizi öğrenebilir miyiz?

2018 yılında 30 yıldır yaptığımız çalışmaların meyvesi olarak, dijital dönüşüm konusunda karar vericilerin gençleşmesi üzerine yatırımlar yapıyoruz. Yaklaşık 40’a yakın üniversitede verdiğimiz eğitimlerle beraber, 10 bine yakın endüstri mühendisi öğrenciye dijital dönüşüm konusunda ciddi bir eğitim sunduk. Bu verdiğimiz eğitimler sayesinde amacımız, önümüzdeki yıllarda hem ülkemiz teknolojisinin gelişebilmesi hem de ülkemiz sanayisinin daha iyi yerlere gelebilmesi ve genç arkadaşlarımızın bu konuda inisiyatif alabilmesi için gerekli bilgi araçlarını onlara vermek.  
Bu sayede onların daha yetkin mühendisler olarak, ülkemizin önümüzdeki yıllarda yaşayacağı dijital dönüşümde cesur kararlar alabilmesini sağlamak. Bu çalışmalara önümüzdeki yıllarda da benzer şekilde aynı hevesle, cesaretle ve motivasyonla devam edeceğiz.

Login Yazılım, şirketlerin Dijital Dönüşümü için ne tür çözüm ve hizmetler sunuyor? 

Login Yazılım olarak biz, 1989 yılında kurulmuş bir yazılım kuruluşuyuz. Türkiye’de iş yazılımları konusunda kurulmuş ilk yazılım şirketlerinden biriyiz. Bu konuda da ülkemizdeki orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş süreçlerini dijital yollarda yönetebilmesini sağlayacak araçlar temin ediyor ve bunları firmalara sunuyoruz. Yazılım çözümleri sunan firmaların en önem arz eden konularından biri olan hizmet konusunda da onlara ciddi destekler veriyoruz ve sahip oldukları yazılım çözümlerini en iyi ve en etkin şekilde kullanmalarını sağlayarak, onların geçmişte geleneksel yöntemlerle yönettiği işlerini daha basit ve sistematik bir yoldan yazılımlar üzerinden yapmalarına imkan tanıyarak dijital şirketler yaratıyoruz. Dijital şirket yaratmak demek sadece işlerin dijital ortamda yönetilmesini sağlamak demek değil, aynı zamanda dijital yöneticiler oluşması demektir. Aslında geleceğimiz, dijital yöneticilerden oluşmakta. Başarılı yöneticiler, dijital sistemleri daha fazla kullanan, bu sistemlerle ilgili kontrolleri daha güçlü yapan kişilerden oluşacak. Bizim de gelecek yıllardaki en önemli mottomuz, dijital yöneticiler yetiştirmek ve ülkemizin dijital dönüşümünde güçlü bir kadro oluşmasını sağlamak.

Dijital Dönüşüm açısından baktığımızda, Endüstri 4.0 vizyonunuzu öğrenebilir miyiz? 

Endüstri 4.0 konsepti içinde çok fazla paydaş ve araç var. Bu vizyonun asıl amacı, şirketteki tüm süreçlerin, soyut-somut bütün kavramların otomasyon sistemleri üzerinden yönetilmesini sağlamak. Biz bu işin daha çok yazılım tarafındayız. Login Yazılım olarak 1989 yılından beri yaptığımız çözümlerin çoğu, bir ERP platformu altında toplanmış halde. Dijital Dönüşümün en büyük sonuçlarından biri olan Endüstri 4.0 kavramı, bizim oluşturduğumuz ERP sistemlerinin omurgası üzerine kurulan çeşitli dallar ve bunun üzerindeki araçlar üzerinde çalışıyor. Biz hem geçmişteki çalışmalarımız hem de gelecek yıllardaki planlamalarımızla beraber, şirketlerin Endüstri 4.0 kavramında yapacakları tüm çalışmaların altyapısını kaldırabilecek güçte, sağlam ve gerektiği zaman değiştirilebilir esnek, omurgalar yaratmak üzerinedir. Avrupa’da, Amerika’da, diğer tüm kıtalarda ve Türkiye’de bu kavramın bugün olduğu yer, gelecekte olacağı yerin çok altında. Az kişinin çalıştığı, 3-4 kişilik mega dev fabrikalar, şirketler oluşacak. Hem Endüstri 4.0 konseptinde hem gelecekte yapay zeka teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, bu konu hayatımızın içerisinde olacak. Bu nedenle gerek şirket vizyonu gerekse şirket gelecek planlaması olarak, her zaman gündemimizde ve gündemimizde kalmaya devam edecektir. 

ERP yazılımları fabrikalar ve üretim dünyası için neden olmazsa olmazdır? Hangi görevleri üstlenirler? 

ERP yazılımları, şirketlerin omurgalarını oluşturuyor. Eğer bir sistem güçlü, kapsamlı ve sağlam bir ERP sistemine sahip olmazsa, gelecekte bu sistemin üzerinde yaptığı bütün dijitalleşme çalışmaları, süreç tasarımı çalışmaları havada kalacaktır. ERP sistemlerinin üstlendiği yük, sizin şirketinizi getirebileceğiniz noktada güçlü bir omurga, bir iskelet yapmasıdır. Bu konudaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Türkiye’deki firmaların da bu konuda çalışmalar yapmasını önemsiyoruz.

Dijital dönüşüm süreçlerinde yatırımlara nereden başlanmalı?  

Şirketler, dijital dönüşüm süreçlerinde yatırımlarına önce kendilerinden başlamalı. Bizim sektörde karşılaştığımız en büyük hatalardan biri, şirketler önce kendi süreçlerini değerlendirmiyor. "Ben satış, satın alma süreçlerimi, stokumu, üretimimi, insan kaynakları sürecimi nasıl yönetmeliyim?" Bununla ilgili önce kağıda döküp iş akışlarını çözmeli ve kendi içlerinde kurallarını oluşturabilmeliler. Karşılaştığımız durumlardan biri, firmalar "biz iş yazılımlarımızı değiştirmek istiyoruz ve bu konuda bir yazılım şirketi arıyoruz" diye birçok firma ile görüşen firmalar. Her firmanın bir diğerinden farklı ve iyi olduğu yönler var. Türkiye’de birçok ERP yazılım şirketi var. Her firma kendi iyi olduğu özellikleri anlatıyor ve müşterinin aklı karışıyor. Müşteri gerçekten ihtiyacı olmayan araçlara, sadece diğer firmalar bunu sunuyor diye ihtiyacı varmış sanarak yanlış kararlar verebiliyor. Firmalar, bir yazılım sağlayıcı ile anlaştıktan ve proje başladıktan sonra farklı sorunlarla karşılaşıyor. Bu sorunlar da firmanın öncelikle kendine yaptığı yatırımı yapmamasından ve gerçekten neye ihtiyacı olduğunu bilmemesinden kaynaklanıyor. Biz dijital dönüşüm konusunda firmaların öncelikle kendilerini analiz etmeleri, süreçlerini kağıda dökmeleri ve en önemlisi ne istediklerini bilmeleri gerektiğine inanıyoruz.  

O kültüre henüz sahip olmayan firmalara siz ne tür yönlendirmelerde bulunuyorsunuz?  

Login Yazılım olarak, hizmet servis kalitemizi her zaman üst seviyede tutmaya çalışıyoruz. Bu bizim 30 yıldır en büyük hedeflerimizden biri. Bunu yaparken biz firmalara doğrudan merkezde bizim tarafımızdan seçilmiş, yetiştirilmiş ekibimizle beraber onlara yüksek standartlarda hizmet sunuyoruz. Hizmetimiz ilk önce ihtiyaç analizinden başlıyor. Bir firmayla görüşmeye başladığımızda amacımız, onların dijital dönüşüm konusundaki ihtiyaçlarını kağıda dökmek, onlarla görüşmek ve ihtiyaçlarını birlikte tartışmaktır. Aslında biz bu konuda bir yol arkadaşı olmak istiyoruz. Çünkü biz yıllardır bu işi yapıyoruz ve şirketimizde çok değerli yöneticilerimiz, danışmanlarımız var. 21 sektöre hizmet veriyoruz ve her sektörde ciddi bir bilgi birikimine sahibiz. Hem müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda hem de gelecekte ihtiyacı olabilecek şeyler konusunda destekler veriyoruz. Bu sayede onların ihtiyaç analizi ve hedef belirleme adını verdiğimiz çalışma ile birlikte önümüzdeki süreçte onların nelere ihtiyacı olacağı konusunda onlarla beraber ciddi bir çalışma yapıyoruz. "Firmanın gerçekten bizim çözümlere ihtiyacı var mı, yoksa sektördeki diğer firmaların da çözümleri ile iş yapabilirler mi?" diye bir sonuca varıyoruz. Bize gelen fırsatın yaklaşık yüzde 40’a yakınını diğer firmalara yönlendiriyoruz. Buradaki amacımız, onların çözüme ihtiyacı olduğu zaman "Bu çözüm sizin ihtiyacınızı daha çok görür ve size daha çok faydalı olur" diye bir çalışma yapıyoruz.

Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) yazılımınız iş süreçlerinde ne tür kazanımlar sağlıyor?

Kurumsal Kaynak Planlama, şirketteki kaynakların en doğru şekilde yönetilmesini sağlayan bir sistem aracıdır. Biz yaptığımız çalışmalarla birlikte, şirketlerin iş süreçlerini dijitalleştirebilmek adına bir şirkette olabilecek tüm jenerik ve bazı firmalara özel süreçleri, dijital ortamda yönetebilecek iş akışlarını yazılıma entegre ediyoruz. Bu sayede şirketler şirket içinde verdikleri kararları, aldıkları bilgileri ve gelecekte vermeleri gereken kararlarla ilgili analizleri sistemimiz üzerinden yapabilir hale geliyorlar. İlk başta bu basit bir konu gibi gelebilir ama bir şirketin içine girdiğinizde bu sistemle işinizin ne kadar kolaylaştığını görüyorsunuz. Şirketlerden karşılaştığımız en büyük sorunlardan biri de iş körlüğü. Eğer her gün rutin olarak aynı işleri yapmaya devam ederse, belli bir zamandan sonra insan doğasından dolayı yaptığı işle ilgili sorgulamayı bırakıyor. Bu da aslında iş körlüğüne sebep oluyor. Çünkü aslında bir insan yaptığı işi sorgulamazsa, o işi daha iyi nasıl yapabileceği konusunda düşünceler üretmemeye başlıyor. Bu da şirketlerin hem değişen dünya düzeninde hem teknolojide hem de ekonomide geri kalmasını sağlıyor. Eğer siz bu dönemde sürekli kendinizi yenilemezseniz, kendinizi yeni teknolojilere adapte etmezseniz bir yerden sonra böyle yapan firmaların yanında geride kalıyorsunuz. Bir şeyi yenilemek, iyileştirmek istiyorsanız önce onu ölçebilmeniz gerekiyor. Bu sistemlerin getirdiği en büyük avantaj, sizin mevcut iş yapış biçiminizi, işinizdeki tüm kararları, analizleri ölçebilmenizi ve bu konuda iyileştirici kararlar alabilmenizi sağlıyor. Bu analizlerin belli periyodlarla otomatik sistem tarafından yapılmasını ve gerekli yöneticilerin önüne düşmesini sağlıyor. Ayrıca iş körlüğünün önüne bu şekilde geçmiş oluyor. Bu nedenden dolayı bizim ERP yazılımı çözümlerimizi ve sektördeki benzer işi yapan firmaların kullandığı ERP’leri kullanmak hem firmalar hem de gelecekte firmasını büyütmek isteyen firmalar için hayati bir önem taşıyor. Müşterilerimizin bizimle çalışmaya başladıktan sonra yüzde 95’inden fazlasının büyümeye başladığını gördük. Bunu hem firmalarla yaptığımız toplantılarda hem de firmaların taleplerinde görüyoruz. Eğer bir şirkette yazılım ile ilgili bir sorun yaşanırsa, bir yazılım durursa şirketteki iş süreçlerinin de durması gerekiyor. Duruyorsa, o şirket gerçekten dijitalleşebilmiş bir şirkettir.

Hem eğitim konusunda hem kurulum süreçleri sonucunda ne tür hizmetler veriliyor?

Kurulum süreçleri bu işin analizini, kurulum danışmanlığını (implementasyon sürecini), sonraki aşamadaki ek geliştirme ve yazılım çalışmalarını ve sonrasındaki eğitim ve destek hizmetlerini kapsıyor. 30 yıllık bir firma olarak, bizim her yıl üzerine yeni bilgiler kattığımız bir proje metodolojimiz var. Proje metodolojimizin içindeki bütün kalemler, verdiğimiz hizmetlerin tamamını içeriyor. Bu kalemler; ihtiyaç analizi ve hedef belirleme, uygulama danışmanlığı ve implementasyon, eğitim hizmetleri, ek geliştirme çalışmaları ve destek süreçleri. Bu süreçleri şöyle özetleyebiliriz. Bir firmanız olduğunu, firmanızda dijital dönüşüm süreci yaşamak istediğinizi ve bu konuda Login Yazılım’ı çağırdığınızı düşünün. Alanında yetkin danışmanlarımızla birlikte sizi ziyaret ediyoruz. Sizinle ortaklaşa projemizin amacını ortaya koyuyoruz. Bir projenin veya çalışmanın somut bir amacı yoksa, o proje gelecekte aksaklıklara uğruyor ve süreç içerisinde farklı amaçlar projenin içine dahil ediliyor. Bu da projenin başarısını ciddi oranda etkiliyor. Biz öncelikle her projemizde amacımızı ihtiyaç analizi sürecinde masaya koyuyor ve buna ilişkin çalışmalarımızı netleştiriyoruz. İhtiyaç analizini takiben belirlenen hedefin ardından bizim bu konudaki çözümlerimiz müşterilerimize sunuluyor ve onlardan talep ettikleri kurulum çalışmalarıyla yükleniyor. Onların ihtiyacı olduğu kadarıyla çözümler paylaşılıp kurulum çalışmaları gerçekleştiriliyor. Kurulum çalışmaları, uygulama danışmanlığı ve implementasyon adı altında verilen hizmetlerimiz, uygulama danışmanlarımız tarafından müşterimizin yerinde gerçekleştiriliyor. Bu konuda müşterimize ciddi bir emek veriyoruz ve onlardan projeye emek vermesini istiyoruz. Çünkü tek taraflı yapılan projeler genelde başarısız oluyor. İki tarafta elini taşın altına koyarsa hem projelerin süreleri kısalıyor hem kapsamları iyileşiyor hem de amacına ulaşma oranları ciddi oranda yükseliyor. Müşterilerimize yaklaşık 6 ay ile 1 yıl arasındaki süreçte kurulum çalışmalarını tamamlıyor, tamamlandıktan sonra da kullanıcı eğitimleri veriyoruz. Sistemimizi kullanacak kişilerin gerek sisteme ilişkin sorularının cevaplanması gerekse bu konudaki yetkinlikleri açısından kullanıcı eğitimleri büyük bir önem taşıyor. Bu yetkinlik onlara program konusunda bir vizyon kazandırıyor. Eğitimlerimizi, ofisimizdeki eğitim salonlarımızda sunuyoruz. Bu eğitimler, kurumsal müşterilerimize verdiğimiz eğitimlerden oluşuyor. Bunun haricinde gençlere sunduğumuz eğitimlerimiz de var. Eğitim sürecinin ardından, bence işin en önemli ve geçtiğimiz 5 yılda en çok yatırım yaptığımız kısmı olan destek süreçleri geliyor. Çünkü eğer dünyanın en iyi yazılımını en iyi şekilde kursanız da iyi bir destek almazsanız o konuda başarılı olma şansınız zorlaşıyor. İyi bir destek demek, iyi bir ekip de başarı demek. Şu anda müşterilerimize zaman kotası olmadan sınırsız destek veriyoruz. Türkiye’de ve dünyada (birkaç ülkede varız) tüm kullanıcılar Login Destek Ekibi ile birebir iletişim içerisindeler. Bu hem o kişinin Login Yazılım’a olan bağını güçlendiriyor hem de soyut bir kavram olan yazılımın somutlaşmasını sağlıyor. Eğitim ve destek süreçlerini bu şekilde yönetip firmaları büyütüyoruz. Bizim yaptığımız iş, firmaları dijitalleştirip büyütmek.      

Türkiye Sanayinin Dijital Dönüşümü süreçlerini hızlandırmak adına neler yapmalı? Bu konuda yapılan çalışmaları yakından inceleyebiliyor musunuz? 

Türkiye Sanayinin dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmak için yapılması gereken ilk iş, kendi teknolojilerimizi geliştirmek. Çünkü bir ülke olarak öncelikle kendi teknolojilerimizi geliştirmezsek ve başka ülkeler tarafından geliştirilmiş teknolojileri kullanırsak, her zaman onların koydukları sınırlar dâhilinde kalırız. Bizim kendi teknolojilerimizi geliştirmeli ve bunları sanayimize adapte edebilmeliyiz. Çünkü sanayi teknolojiyi geliştirir, teknoloji sanayiyi uçurur. Bizim yapmamız gereken öncelikle kendimizi geliştirmek ve bu sayede tüm dünyada çok daha güçlü bir noktaya gelmek. Ülkemizde bu konuda son zamanlarda önemli çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Yönetim Kurulu üyesi olarak, bu konuda da çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizde özellikle son dönemde KOSGEB tarafından verilen ve bilişim sektörüne özel olarak açılmış belli destek programlarıyla birlikte, Türkiye’deki KOBİ ölçeğindeki yazılım ve teknoloji firmalarının gelişmesi, büyümesi ve ülke sanayimize fayda yaratacak çözümlerin geliştirilmesi sağlanıyor. Son dönemde sanayi içinde de gördüğümüz algı değişimi ile beraber, gelecekte de istediğimiz bir konu olan Türkiye’de yerli teknolojilerin kullanılmasının prestij kaynağı haline gelmesi üzerine bir algı var. Bu algı önümüzdeki süreçte daha da güçlenecek. Hem devletimizin hem sanayicimizin desteği ile bu konuda gelecekte çok daha büyük, çok daha güçlü bir yazılım ve bilişim sektörüne sahip olacağımıza, sektörümüz sayesinde de ülkemiz sanayisinin dijital dönüşümde ciddi bir adım atacağına ve sanayimizi çok daha güçlendireceğimize inanıyoruz. Çünkü ülkemiz ciddi bir genç nüfusa sahip. Genç nüfusun çok daha etkin olacağı yıllar gelecek, önümüzdeki 5-10 yıl arasındaki süreçte genç nüfusumuz karar verici noktalarda olacak. Bu karar verici noktada olan genç nüfus, hayatı boyunca teknoloji haricinde bir şey yapmayan kişilerden oluşacağı için tüm süreçlerde şirketler dijitalleşmeye mecbur kalacak. Zaten dijitalleştikçe daha da büyüyecek ve dijitallik konusunda daha fazla yatırım yapmaya olumlu bakar hale gelecek. 

Gelecekte hangi meslekler kaybolacak, hangi yeni meslekler ortaya çıkacak? 

Bu çok hassas bir konu. İnsanlar teknolojinin kendilerini işlerinden edebileceği konusunda endişe taşıyorlar. Aslında bu böyle değil. Sonuçta bir arz-talep dengesi var ve bu hiçbir zaman bozulmaz. Eğer bir işkolu teknoloji nedeniyle ona duyulan ihtiyacı kaybederse, belli bir süre sonra aynı grup farklı bir işkolunda talep görecektir. Önümüzdeki süreçte özellikle bilginin değer kazanmasıyla birlikte, ülkemizde bilgi yönetimi üzerine ciddi bir iş talebi olacaktır. Gelecekte veriden bilgi yaratan, bilgiden birikim yaratan, birikimden karar oluşturan bilişim çözümleri üzerine yapılacak olan çalışmalara ciddi oranda bir talep olacağını düşünüyoruz. Uzun zamandır devam ettiğimiz üniversitelerdeki bilgilendirme çalışmalarıyla, genç nüfusun bu konuda bilgilenmesini ve önümüzdeki süreçte bu konuya yönelim sağlamalarını amaçlıyoruz. Önemli olan geleceği tahmin ederken geçmişten dersler çıkarmak ama geçmişteki iş yapış biçimini fark etmek. Şu anda ülkemiz dijital dönüşüm konusunda iyi bir yerde diyebiliriz. Ülkemiz özellikle yönelim konusunda ciddi bir şekilde yükselişte. 5 yıl sonra bugünleri konuştuğumuz zaman, çok farklı bir dünyadan bu işe bakıyor olacağız. Çünkü hem gelen talepleri görüyoruz hem rakiplerimizle konuşuyoruz. Türkiye’de dijital dönüşüm konusunda ciddi bir talep ve irade var. Bu irade ile birlikte mevcut mesleklerin bir kısmının dönüşüm sağlayacağına, bir kısmının yok olup yerine yeni mesleklerin geleceğine ve bu nedenden dolayı kimsenin mesleklerini kaybetmekten endişe etmemesi gerektiğine, aksine kendilerini geliştirmek için yeni alanlar bulması gerektiğine inanıyorum. Çünkü eğer siz bir konuyu yükselişteyken öğrenirseniz, o konu yükseldiğinde herkesten çok daha ileride ve çok daha yetkin olarak ciddi kazanımlar elde edebilirsiniz.

Sizce eğitim sistemimiz bu döneme nasıl uyarlanması gerekiyor?

Eğitim sistemimiz konusunda bence ciddi bir yapılandırmanın yapılması gerekiyor. Bence eğitim sistemindeki tüm konu başlıklarının, dalların ve hatta konu başlığı oluşturma yapısının tekrar yapılandırılması lazım. Şöyle ki; bundan 50 yıl önce insanlar anında dünyanın diğer ucuna mesaj atamıyorlardı, dünyadaki herhangi bir bilgiye saniyeler içinde ulaşamıyorlardı, video izleyip bir konuda uzmanlaşamıyorlardı, dijital ortamda farklı ülkelerdeki profesyoneller aynı platformda bilgi paylaşımı yapamıyorlardı. Bu nedenden dolayı eğitim kurumları, ki üniversiteler bunun başında geliyor, dal ve branş eğitiminden ziyade yönelim eğitimi vermeleri gerekiyor. Bence ülkemizdeki eğitim sistemi bugünün petrolü olarak görülen bilgiye ulaşmak, bilgiyi doğrulamak ve kullanmak üzerine yapılandırılmalı. Bu sayede ülkemizin genç neslinin karar verici olma yolunda güçlü araçları, bilgileri kendi başına cebine koyabilmesi gerektiğine inanıyorum. Önümüzdeki yıllarda bunun olacağını da düşünüyorum.